Ji-hae, kız arkadaşının isteğiyle, kızın sevdiği çocuğa mail yazmaya başlar. Zamanla bu yazışmalar aşka dönüşür. Tıpkı geçmişte yaşandığı gibi...
Ji-hae çatı katında annesine ait bir sandık bulur. İçinden çıkan mektupları okuduktan sonra kendi yaşadıklarının ne kadar benzer olduğunu fark eder. Mektupları okurken de,bunlar çok Klasikmiş diye söylenir Ji-hae, işte filmin adı da buradan gelmektedir.
Filmin başrollerinde Son Ye Jin -ki zamana hükmederek iki kadın karakteri de canlandırıyor-, In Seong Jo -günümüzde yaşadığı düşünülen, muhteşem sevimli adam-,Cho Seung woo -Geçmişte aşka adanmış bir adam- ve Ki woo Lee -Geçmişten gelen ikinci adam- oynuyorlar.
Sıcacık , güzel bir aşk izlemeye hazır mısınız? Kore filmlerinde görmeye alışık olduğumuz bütün klişelerden bir demet sunuluyor bu Klasik'te bizlere (:
Film daha başlarken söylüyor zaten bizlere cümlesini;
"Gökkuşağı cennete açılan bir kapıdır. İnsanlar öldüklerinde, bu kapıdan geçip cennete giderler."
Filmi çok severek izlediğimi defalarca söylüyorum ama, senaristimiz yaptığı göndermelerle de beni çok eğlendirdi. Gözümden akan yaşlar olmadı mı, oldu tabii ama daha çok gülümsedim film boyunca.
Hele bu dans eğitimi sırasında (: Aman ne de güzel salon dansı yapıyoruz diye gülümseyen ağır başlı öğrenciler tek bir hareketle, "hippi hippi seys" diye ortalarda benim tahminlerime göre twist yapmaya başladılar (:
Bizim Yeşilçam'dan iki dans öğretmeni tutsalardı daha eğlenceli görüntüler görebilirdik bence .
Bu sahnelerde de çok eğlendim. Sahnede yer alan In Seong birden sahneye fırlayan kızdan aldığı çiçeklerle ortada kalırken, kendini toparlayıp oyuna devam edişi, kızımızın arkada oturduğu sırada çocuğa kendisine bakması için büyü yapması (tekniği ben öğretmiştim zamanında :P )
Hele bir de sahnede kız arkadaşının adıyla seslenip, şak diye öptüğü In Seong perde kapanınca insanları alkışa teşvik ettiği sahne asla unutamayacağım sahnelerdendi.
İşte bir Koreseverin yağmurda yürümekte mutlu olmasının nedeni olan sahne sizlere (: Yağmuru sever misin?
Evet (Bu insanlar genelde "Deeee" diye de cevap verir.) Kayıtlar altında vardır mutlaka bu sahne ellerinin altında . O ceket çıkarılır ve kızı yağmura karşı ıslanarak korur yakışıklı delikanlı (: Film öyle güzel anlatmış ki bu kısmı (: Yağdır mevlam su diye dolaştırır adamı uyarayım (:
Filmde anne kız kader ağını da görüyoruz. Yabancılık çekmememizi sağlayan bir unsur daha karşımıza çıkıyor işte(: Aynı kadın hem anne ham de kızı canlandırıyor, kader ağlarını aynı soya bağlıyor bu kadınların ve o soy da ne hikmetse "maşallah, nazar değmesin" kıvamında oluyor (:
Adamın kör olduğunu gördüğümde aklıma direkt olarak Aşkın gözü kördür lafı geldi. Saçma olduğunu düşündüm, sonra da belki de senaryonun getirdiği bir cümle oldu bana diye ekledim. Senarist öyle iyi işlemişti ki esprileri filmde ağlamayanı dövüyorlar (:
Filmi bu kadar çok severken, beklenenin aksine muhteşem bir aşk hikayesinden bahsetmedim ben (: O kısmına her yerde ulaşabilirsiniz.
Filmde savaş sahneleri var sadece adamı kör edebilmek ve aşkı için hayatından vazgeçebileceğini vurgulamak adına. İç burkuyor ama bir yandan da soruyor benim gibi savaş tekniklerinden bihaber biri bile. 10 metre ötede mayınlar, bombalar vs patlarken o alana 5 dakika arayla helikopterle iniş yapılır mı, hemde düşman allah allah nidalarıyla üzerine gelirken ? (Bence savaş filmlerine güzel bir taş yollandı o sırada)
Protesto yürüyüşü yapan gençler arasında görünen kızımız Son Ye Ji arkasından diş macunu uzatan uzun boylu bebeyi gördüğünde,Bu çocuğun bir şeyi yok, neden düşüp duruyordu o zaman bu yaa dediniz mi? Klişeleri koyarım tamam ama birde böyle saygıyla el sallarım mı dedi biri bize ??
Açılışta Son Ye Ji çatıda ki pencereyi açtığında güvercinlere sevgiyle bakacak bir kız değil miydi aslında o?
Senariste bol bol sevgi yolladım ben izlerken filmi. Kendisi pek de yabancı olmadığımız, hatta kanka sayıldığımız biri. Yazdığı filmler arasında "My Sassy Girl" , "Daisy","Cyborg Girll", "Windstruck" gibi filmler var. Bu filmlerde de birbirine selam verir zaten hemen (:
Senaristimizin çalışmalarına ulaşmak için tıktık
Ben beceremedim yazının duygusal boşluğunu yorumlarınızla siz doldurur musunuz?
Ellerine sağlık Baharım :)
YanıtlaSilOkurken dinleyin dediğin şarkı OST un en sevdiğim parçasıdır. Buradan vurdun beni, gerekli duygu yüklemesini yaptı bana o. Film için söyleyebileceğim bişey yok, herşey zaten ortada.Çok sevdiğim filmlerin 'olmamış burası' dediğimiz yerlerini göremem ben :) Onları da gösterdiğin için teşekkür ederim ^^
Adı gibi işte, bende de klasikler kısmında yerini kimselere kaptırmaz :)
@Supercel En azından şarkıdan yırttık bari (:
YanıtlaSilizledikten sonra keşke daha önce izleseydim dedim ki ost'u ve kendisi aylardır haricimde sürünüyordu :(
YanıtlaSilOst'un tamamı harika, senin koyduğun şarkı tarz olarak bana yaşar kurtu anımsattı :) o yüzden daha da bir sevdim, tabi bir de yağmurlu sahnede geçen "Me To You, You To Me" şarkısı çok güzeldi :))
Ji Hae filme adını verdiği andan itibaren bütün güzel klişelere tek tek gönderme yapılması cidden çok güzeldi :)) kocaoğlan kesin tahtalı köye gider demiştim de avcumu yalamıştım sonra :) kendisini asmaya kalktığında da ölü ozanlar derneğindeki çocuk aklıma geldi, bir de kızın annesi kocaoğlanla evlenmedi di mi gidip başkasıyla evlendi, orda da bir klişe bozma vardı sanki, güvercinleri ite kaka kovmasına da ayrı bastım kahkayı :D :D
Son Ye Jin 1, kim ha neul 2... bu hatunlar hiç yaşlanmaz mı yav :D :D
In Seong Jo çok yakışıklı biri ama oyunculukta çekingen olduğu dönemlerdi sanırım bu çünkü karizmasıyla filmin esas oğlanı Cho Seung woo oldu , tatlı ötesiydi çünkü bak bak doyamadım ona, In Seong Jo'm yağmur sahnesi olmasa pek bir geride kalacaktı valla :D
dansa gidiyorum diye salon dansı yapmaya başladıklarında bende bir şoka girdim :) sonrasında yaptıkları swing de çok tatlıydı, Cho Seung Woo çok tatlıydı demişmiydim bu arada :D
tiyatro sahnesi ve alkışa teşvik süperdiii :D
yağmur sahnesi ve o güzel şarkı bizim gibi saftirik hatunlar için konulmuş tam:D ah ah bize de böyle bir kol kanat geren olmadı ceketini veren biri olur inşallah :D
savaş sahnesinde cidden klişeler laf atma vardı, ben o tarz filmlere uyuz olmuşumdur hep :) adam arkadaşının naaşını başta sırtlayıp getireydi güvenli kısma hiç böyle şeyler yaşanmazdı ama :P :D sen ilk seferinde taşıma yaralı yada ölmüş arkadaşını sonra 2.seferde sırtında başkasını taşırken kör ol, reva mı leen bu :D ilk seferde sırtlasaydın kolye de gözlerde senin olurdu :S :) ama tüm bunlar çok güzel işlenmiş :) iyiki izlemişim, tavsiye için teşekkür edip bu uzun yorumuma son veriyorum efendim :)
Çok güzel yorumun için çok teşekkürler. Aynı dilden, aynı telden izlemişiz senle filmi. Oppaları aramızda paylaşmamız kolay olsun diye In Seong'u bana bırakman hoş olmuş (:
YanıtlaSilBöyle güzel filmleri izlemenize vesile olmak çok hoşuma gidiyor (:
o yağışda olan şəkil/resimlə tam oldum :D baxmaq üçün hazıram artıq. Xüsusilə də İn Seong u və baş rol qızımızı görəndən sonra izləməliyəm ^_^
YanıtlaSil