İstanbul Macerası Part 1

Kazanın İstanbul görmemiş tek cadısı olarak fetih hazırlıklarına başlamış ve ardından ani bir gece atağıyla İstanbul'a yol almıştım. İşin aslı başlık İstanbul Macerası değil E cadımızın düğün görüntüleri üzerine olacaktı ama bu düğün sayesinde gördüğüm İstanbul teyze bana çok güzel anlar yaşattı ve bir çok güzel yürekle yanyana gelmemi sağladı.

İniş noktası olarak tayin edilen Samandra ismini her duyduğumda diken diken olan tüylerim bir zaman sonra fetih için doğru nokta burasıda olabilir diyen ruhum tarafından tedavi edildi. İlk üç gün sanatçı ruhlu yeğenlerimin yanında, kuzenimin evinde geçti. İstanbul'un hala yeşil alanlara sahip olduğunu görmemi sağlayan bu üç günlük süreçte

evlilik + çocuk = dert  ;

formülünü fena halde aklıma kazıdı.

İşte bizim ufaklık: 

 Yapılması gereken keşif harekatının gerekli ön araştırması için yeğenlerimden büyük olanı yanıma alıp yollara vurduk kendimizi. Nereye gidebiliriz sorusunu yönelttiğim Sevgılı Lowers Asya beni Nartbey'e yönlendirdi. Yaptığı güzel açıklama  sonrası otobüs beklemeye dayanamadığımdan Ümraniye'ye gittik. Büyük yeğenimin -ki 7. sınıfa geçti kuzum daha- kaybolduk söylemlerine aldırmadan bütün mağazalara girip çıktık. Antalya'da asla yapılmayacak 3 5 hareketten biridir bu benim için ama yeğen uğruna yapılıyor anacım.

Oturup bir kafede guruldayan karınlarımızı susturduktan sonra 2 cimcime içinde güzel seçimle yapmış olarak gözümüz yollara düştü.

 "Eve nasıl gidebiliriz?? "

Kuzenimin geldiğimiz yerden dönmemiz gerekmez mi sorularını duymazdan gelmemin bir anlamı olmadığını anlayıp tek yönlü yol açıklamasını yapmam gerekti. Kendinden geçen ufaklığı rahatlatıp bir arka sokağa giden yolu takip ettim. Soğuk kanlı olmanın verdiği bir rahatlık mı yoksa yön yeteneğime duyduğum güven mi bilmiyorum ama doğru yolu bulduk. Gideceğimiz yere giden dolmuşlarında gittiği bir durak bulduk.

Geçen zaman boyunca gitmeyen otobüsler  canımı sıktı ve sevgili Asg989'u arayıp koordinat bildirip durum vehameti üzerine konuştuk. Bir durak yukarı çıkarsak daha fazla vesait bulacağımızı söyleyen Ahmet'in haklı çıkmasına ilk kez sevindim (:

Eve dönüş macerasının tamamlanmasının ardından kızıyla gurur duyan yengemin gururuna eşlik ettim. Küçük kızı kaybolmadan gezdirip geri getirmişti misafiri eve ;)

*** İlk misafirliğimde kaldığım bu evde boyanmış duvarlar, koltuk takımlarının ardından bebeği olanlar için küçük bir uyarı açık renk size haram :D 

*** Yaramaz bir çocuk sahibi olduğunuzu düşünüyorsanız birbirine en uzak iki odanız arasında paylaştırın bilgisayar ve televizyonu. Birinde Trt çocuk mümkünse Pepee diğerinde ise Caillou açık kalsın. Böylece iki ekran arasında gidip gelirken çocuğunuzun enerjisinin bi kısmı kaybolur.

*** İlk kez bir şehre gidiyorsanız ve görmeniz gereken fazla kişi varsa telelfonunuzu sessize alın. Yoksa hem gezmek, yön bulmak hemde telefondaki çemkirmelere cevap vermek zorunda kalıyorsunuz.

Ayrıca asıl mutluluk kaynağımı açıklama sıram geldi. Evet inanır mısınız bilmem ama biz türk kızlarının en büyük eğlencelerinden biridir ilk kez gittiğiniz evde yastık altına koyulan anahtarlar. Neymiş efendim "Rüyamızdaki Prens" ile evlenecekmişiz. Severek yaptığım bir deney olan bu anahtar oyununda ilk kez bir beyzade rüyama girme zahmetinde bulundu. ilk ve tek ve hatta son olacak bu gidişle :D Merhaba diyelim mi eniştenize; İste ilk kaldığım evde, ilk gecemde rüyama ziyarete gelen güzellik