Personal Taste : Zevk Meselesi

16 bölümlük 2010 yapımı bir romantik komedi "Personal Taste" 

Babasının ölümüyle elden çıkan ailesinin sahip olduğu eski evi almak için çalışmaktan başka bir şey yapmayan Jeon Jin Ho (Lee Min Ho) mimarlık ofisi için alabileceği en iyi işlerden biri olan sanat galerisi projesi için çalışmaya başlar. 

Kaderi onu ahşap mobilya tasarımcısı Park Gae İn(Son Ye Jin) ile yan yana getirmek için uğraşmaktadır. Baş belası biri olarak sahnede yer aldığı ilk olay dışında aslında kötü günler yaşayan kızın başına gelenlere bir şekilde tanık olur. Jin Ho elindeki projeye yol göstermesi için kızın yaşadığı eve yerleşmek zorunda kalır.

En yakın arkadaşı ve evini paylaştığı kişi olan Kim In-Hee (Ji-hye Wang) tarafından aldatılıp hüsrana uğrayan Gae In babasının yokluğunda mecburen ev arkadaşı almak zorundadır ve bu dönemde bir kızın - en yakın kız arkadaşı tarafından aldatılmış- en ideal ev arkadaşı olarak bir gay kapısını çalmıştır. Yani en azından kızımız öyle sanmaktadır.

Elindeki proje için bile olsa kendi kurallarından ödün vermek istemeyen Jin Ho 'nun ilk yapacağı iş evin temizli olur. Zira kızımızın elinden hiçbir iş gelmez. (Bir yerlerden tanıdık geldi mi?) Karşılıklı oturup imzalanan kontratlar  sonunda artık iyi ve kötü günde iki ev arkadaşı olacağını ilan eden ikilimizin yanındaki iki arkadaşı sayesinde oldukça eğlenceli dakikalar bizleri bekliyor. 

Gay karmaşasını duyar duymak "Hööyt! Ne diyorsun bacım sen demek yerine, ay doğru diyorsun kıız! tepkisi veren o şapşik abi olmasa nasıl eğlenebilirdik ki?

Lee Min Ho'dan bir tek falsolu hareket göremedik zira (: Ona rağmen her fırsatta gay bunlar gay diye dolaşan Gae In ve unnisi aklımıza zorla sokup şirinlik kat sayılarını tavan yaptılar çocukların (: Yoksa insan Gae In bile olsa bana bir marketten en kanatlısından al diye adamı aramaz :D (Arar mı la yoksa?) Ha ama derseniz ki yapmasın mı?  Elinde sıcak su torbası gelip karın ovma olayı, nazlama durumu falan her ay "bana Min Ho'yu getirin uleeen!  " dememe sebep oluyor.

 

 

Yağmur yağdığı için her şey yolundaydı,

              Gözyaşlarını göremediğim için her şey yolundaydı,

              Her şey yolunda olduğu için seni geri alamadım.

              Seni sevdiğim için seni geri alamazdım.

              Yağmur kalbimdeki tüm acı hatıraları silmek için yağıyordu.

              Kalbim ağladığı için yağmur yağıyordu. 

                        

Peki sonuç olarak dizi nasıldı? 

Bir nevi itiraf köşesi olacak bundan sonrası benim için. Çünkü diziyi ilk izlediğimde sorun Lee Min Ho'da, çok amatör biri olduğu için Son Ye Jin altında ezilmiş falan filan diye düşünmüş, hep bir yanı eksik hissetmiştim. Son izlediğimde ise aksayan tarafın Son Ye Jin olduğundan emin oldum. Oldukça eğlenceli bir senaryoya sahipken öyle derin bir eksiklik hissi var ki dizide akılda kalan güzel sahnelere rağmen (değinmeden edemeyeceğim dizinin şarkıları muhteşem) tam olmamış diyorsunuz. 

 

Son Ye Jin ablaya buradan sesleniyorum ablacım güvenmediğin projede yer alma allasen ya, sen gibi oyuncu yok sayılacak kadar az, daha cesur filmlerde oyna bolca ;)

Min Ho oğlan geçte olsa bir sorunu halletmiş olduk ;) Bir de şu catwalk işini halledersen sana dair hiç kötü kelamım kalmayacak ^^ 

Ne yani izleyelim mi izlemeyelim diye sormak isteyenlere şöyle anlatayım bence Personal taste 7 /10'dur Keyifli seyirler (: