2019 kızı burnu havada, bencil ve bizi hor gördüğünden midir bilinmez 2020'ye fazla sempati besleyip kocaman sarılarak girmiştik. Ancak kendisi tam bir yılan çıktı. Daha koynumuzda besleyemeden günden güne derbeder etti bizi pis!
Ocak ayı depremlerle geldi önce, sallanan illerimiz peş peşe yürekleri ağza getirirken bu sefer çığ düşen Van'dan gelen kara haberlerle kahrolduk. Gözümüzün nuru Mehmetçiğimizde kaldı hep aklımız, haberlere bakmaktan çekinir olduk. Düşen, pistten çıkan uçaklar havayollarımız için sıradanlaştı neredeyse...
Dünya savaş, silahlı çatışma haberleriyle boğulurken bir anda koskoca Avustralya kıtasının yangın haberleriyle sarsıldık. Canların yok oluşuna sessizce göz yuman insanlığı bir araya getirmek ise biricik virüs belamız, Korona familyasının en yeni üyesi Covid19'a nasip oldu.
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus'un aşırı ileri görüşlülüğü ile kısa sürede pandemi haline gelmesi sağlanan Covid19 şimdilerde bilim insanlarına söz hakkı tanınan nadir günleri yaşamamıza vesile oluyor.
Neler Yapıyorum?
2020'de hep kötü haber almadık elbette; Dünyanın en tatlı cadısı ailemize katıldı ve bendeniz ikinci teyzelik sezonunu açmış bulunmaktayız. Dolayısıyla bolca bez değiştirip gaz çıkarma evreleri psikolojik aydınlanma konusunda bana oldukça yardımcı oluyor.
Bolca kitap okuyup kahve yudumlarken annemle babamın değişimlerine tanık oluyorum. Evde daima bir bayram havası; çok şükür gelen giden olmadığı için huzurlu ve korunaklı alandayız.
Ben eski yağlıboya çalışmasına başlıyorum verdiğim molada annem odama dalıp tuvale ayağıyla basıyor ve dünya 10 dakikalığına daha da güzelleşiyor. Babam ise daimi kolonya duşunda. Bir de sanal alemde diziye sardı gençler. Gece yatmaz sabah kalkmaz bebeler hadi yatağa diye söylenme hakkı yüzyıllar sonra ilk kez bana ait bir terim.
Netfilikşe Sarmak....
İnatla uzak durduğu bu mecraya sonunda bende dahil oldum. İlk yaptığım elbette Coffee Prince izlemek oldu. Yeni ne var diye bakıp sıradan bir klan üyesi olamazdım elbette.
Daha sonra
Queer Eye: We're in Japan! ile Japonya turuna çıktım elbette. Muhteşem beşlimiz Japon ellerinde renkleri solmuş insanlığın renklerini parlatırken oldukça keyif aldım.
Ardından Makyaj sanatçılarını yarıştıran Glow Up izleyerek makyaj aslında düşündüğüm şey de değilmiş yeaaa! diye sinsice kıkırdadım. Deli misiniz elbette makyaj yapmayı beceremiyorum.
Madem bu kadar kafalar güzel üstüne de hemen moda şovu olan 'Next In Fashion' ile devam ettim. Dünya'nın dört bir yanından gelen tasarımcıların yarıştığı bu yarışma oldukça keyifli ve ilham vericiydi. Dragon Prenseslerin en başından beri favorim olduğu yarışmayı izlemek iyi geldi.
Daha anlatacak, söyleyecek binlerce kelamım var ancak bunu hemen şuracıkta bir blogger paslaşma formuna dönüştürürsem yazılarını özlediğim insanları okumak için güzel bir bahanem olur. Haydi 20 saniye boyunca yıkanmış eller klavyeye.
Bir Fincan Kahveni al ve bana bu günlerde neler yaptığını anlat delikanlı-----> @hikaruivy @kimbapsushi @lafea
Yorumlar
Yorum Gönder
Kazana Attığınız malzemelerle daha lezzetli iksirler ortaya çıkacak ^^
Nihahahaha Yorumunuzu Eksik Etmeyin