Sevgili erkek okuyucu sen biz hanımlara iki paragraf kadar izin ver anacım şimdilik Biz biraz dişi çekiştirme ile başlayacağız da yoruma
Şimdi Bayanlar ismine aldanıp "Düşlerimin Prensi"ne şöyle bir bakıp çıkacağız demiştiniz değil mi? Peki karşınıza ne çıktı? Odundan hallice, buz kalıbından 2 derece daha soğuk bir adam. Elimizdeki son kendinden prensli beyaz atta bu adam var anacım
Gerçi sor bana dizide her zaman ki gibi ikinci adama mı takılı kaldın diyeCıks... Ben bu buz kalıbıyla da ısınma yöntemlerini bulabilirim. Acı ama gerçek (: Adamı o kadar anlat anlat odunumsu ilan et ardından ben onu sevdim de mantıksız biraz . Ama ikinci karakter Yulgun da aşırı feminen geliyor bana yahu (:
Ağa dizilerinden fırlamış bir karakter olsa sonuç değişir mi ?
Prensimizin sanat düşkünü, 7/24 kitap okuyan, sinema aşığı, fotoğraf makinesiyle çekim yapmaktan zevk alan, hemde çektiği fotoğrafları kendisi özel banyosunda elleriyle hazırlayan biri olması bütün odunumsuluğu bir anda yok ederek cool annem bu çocuk ondan böyle dedirtiyor Yoksa düşünceli davranmak için yaratılmış Yulgun'a da yan gözle bir bakardım (Hala emin değilim)
Düşlerimin Prensi benim Kore dizileriyle tanışmamı sağlayan yapımdır. Öncesinde defalarca Kore filmi izlemiş olmama rağmen dizilerine göz atmak nedense aklımın ucundan geçmiş değildi. Sağ olsun TRT bu açığı kapatabilmem için gözüme "Düşlerimin Prensi"ni soktu (:
Benim gibi yetenekli biri de diziye 2. bölümden başlayıp birinci bölümde bahsedilen o puzzle parçalarının yerine keyfince istediği şeyleri doldurdu
Türkçe dublaj seçeneği olan nadir yapımlardan bu bir ayrıcalık mı peki? Trt çalışması olmasına rağmen rezalet bir seslendirme yapılmış. Ortaya acayip komik ve dikkatle izlendiğinde bol hatalı bir sonuç çıkmış (:
En Dibinden Kısa Not :
"Dizinin adından yola çıkarak ufacık bir not: Her gece rüyama düzenli olarak girerek serenat yapmaktan vazgeçmeyen zat-ı muhterem Ulen uykusuzluk yüzünden öleceğim. Yayınlarına uykunun 3. saatinde falan başlasan da en azından 3 saaat uyuyabildim diye sevinebilsem artık..."
Bakınız kimler varmış burada Kırmızılar içindeki veliaht prense dikkat (:
Çeneye dalıp olayı unuttum sandınız değil mi? Ne mümkün (:
Karakterleri tanıtmakla başlayalım o zaman. İlk tanıtacağımız kişi Sevgili Ana kraliçemiz.
Uçuk kaçık, sevgi dolu, yaşlılığın verdiği bütün yetkileri sonuna kadar kullanan, kaynanalığı daha keşfedememiş bir insanoğlu Veliaht Prensin evliliği ile saraya gelen yeni kızın hayatında yaptığı yeniliklere olabildiğince açık biri.
Ailemizin biricik ve yepyeni "buzdolabı" Veliaht Prens Lee Shin.
Ufak yaşlarda amcasının ölümü nedeniyle babasının veliahtlığa geçmesi sonucu elinden bütün özgürlüğü alınmış bir çocuk o. Dramatize edeyim de sizde ısının biraz (: İzlemeyen kaldı ya sanki neyse. Annesinin bir kenara çekip sen artık bu ülkeyi yönetecek biri olacaksın bana anne diyemezsin sözüyle kendini yapayalnız hissetmeye başlayan prensimiz beyaz atını o tarihlerde satışa çıkarmış, aldığı parayla da buz dolabına yatırım yapmıştır.
Kendine oluşturduğu kalın zırhın delinmesi 3 5 bölüm alsa da bu süreci izlemek hem çok eğlenceli hemde keyiflidir.
Pabucu dama atılmış prens. Babasının ölümü üzerine annesiyle İngiltere'ye yerleşir. Hep geri dönüp sahip olduğu tahtı yeniden ele geçireceği günün özlemiyle büyütülmüş bir çocuk. Kendini annesinin hayallerine adamış, eziklikten kurtulamamış, hayatının uzunca bir döneminde "Küçük Emrah" filmlerine maruz kalmış biri.
Annesinin kuzusu(Uuups! pardon. bariz baba kuzusu bu kız ), dağınıklıkta yeni bir ekol, yaratıcı, çılgın, eğlenceli biri. Düşümüzün yönetimi onun hakimiyetinde
Adamı vezirde, rezilde edebilme yetkisine sahip. -İzlerken çok seveceğiniz, devamında çektiği dizilerinde hayranı olacağınız güzel insan Eun Hye insanı canlandırıyor hem de bu karakteri (: Hangi dizi sonrası oldu bilmiyorum ama kendisi şu sıralarda yerlerde, kariyerinin en kötü dizilerini çıkarıyor. Allah kurtarsın bacım -
Her bölüm sonunda bizlere bu ayıcıklarla olayı anlatmalarına bayılırdım^^ Sanki bu ayıcıklar olmadan hikayeyi anlamıyorum Görmeden rahat edemezdim kerataları.
Konusu:Ailesi zor günler geçiren Chae kyung,dedesinin yıllar önce yaptığı beşik kertmesi organizasyonu ile saraya gelin gider. Kızımızın başına neler gelecektir acaba?
Dizi aşk üçlemeleriyle bezeli ama 2. kız nerede? Sandıkta unuttum onu tüh! Boşverin zaten balerinin tekiydi (: Fotoğraflarda sırıtıp caka satan bir kız görürseniz ahanda o işte hikayenin kara kedisi .
Kasıntı ve bol entrikalı Saray ahalisinin karşısında, tek dertleri geçim sıkıntısı olan,birbirleriyle didişip duran dünürleri var. (: Mutfağa hakim bir ev erkeği olan baba, Sigortacılık yaparak evi geçindirmeye çalışan ev reisi anne, her fırsatta ablasına laf sokmakta ustalaşmış bir kardeş. Bu aileden çıkan Chae kyung doğal olarak sarayda kendisine en yakın olarak gördüğü buz dağına sarılıp tutunmaya çalıştı hayata (:
Bu kadar sıcak kanlı bir canlı 3 bölüm sonunda buz kalıbımızı da eritmeye ve zamanla yerimde durmam, çağlar akarım diye kükreyen birine çevirdi. Bu fotoğrafın alındığı sahne en sevdiğim sahnelerdendir. Kızın evinden yeni dönen çiftimiz ilk sıcak yakınlaşmalarından birini yaşamıştır. Chae Kyung yaptığı ataklarla prensimizin dikkatini çekmeyi başarmıştır artık. Ödül olarak buz kalıbımızda övünerek kızımıza sırtını teklif eder
Her bölüm kapanış ve açılışlarında kullanılan fotoğraflara bayılmıştım. Detaylar çok şekerdi dizimizde (:
Bilmem izlerken fark ettiniz mi? Dizide kader ve geçmiş üzerine yapılan imaları. Geçmişte yapılmış bir hata varsa bununla yeniden yüzleşilmek zorunda kalan gençler çıkıyor, en başından bize yavaş yavaş verilen ip uçlarıyla duruma alıştırılıyoruz. Karakterler siyah ve beyaz oldukları içinde kızılacak ve bir süreliğine sırtımızı döneceğimiz isimler hemen kendini belli ediveriyor.
Sarayın yeni misafiri Yul gun ilk baştaki asil, sevecen, sıcak kanlı, -aman ne bileyim iyi ne kadar özellik varsa yükleyin siz bu kuzuya işte- zamanla kendisinin olması gereken kişi ve mertebenin Shin tarafından pervasızca hırpalanmasına katlanamaz hale gelip isyan bayrağını çıkarıyor. İsyan dediysem öyle Allah Allah nidalarıyla değil tabi (: Göstere göstere önce veliaht Prensese yaklaşıyor, Kralın gözüne girmek için Shin beylerin yapmadığı işleri başarıyla hallediyor falan
Shin bu duruma arıza olsa da kapı, pencere çarpıp biricik zevcesi Chae Kyung'tan ilgi görmek için şekilden şekile girmenin dışında pek bir aktivite gösteremiyor. Bol bol prensesimizi sürüklediğini unutmamak lazım
Hoşuma gitti neden mi? Sürüklenen ben değilim de ondan nihahaha (:
Evliliklerinin ardından bir türlü bitmeyen dedikodular yüzünden erken zamanda yaşamak zorunda kaldıkları bir zifaf geceleri var ki çiftimizin, dillere destan
Gece için özel hazırlanan prenses ve prensimiz kısıldıkları odadaki kapılar kitlenene kadar ne olduğunu anlamazlar. O bebeleri içeri kitlemeyi akıl eden ana kraliçe ısıtma sistemini de bir güzel kapatıp gençleri yakınlaştırmaya çalışınca olaylar evlere şenlik oluyor
Dışarıda başlarını bekleyen hizmetlilerin içeride bebelerin yaptıklarından bir haber gelen sesleri yorumlamalarına hala yarıla yarıla gülüyorum ^^
Min Hyo-rin yarı yolda bıraktığı prensi geri almak için yüzsüzlükte sınır tanımayarak kendinden defalarca nefret ettiren sıradan Koreli aktrislerden (: He hanım hanımcık bir kız olsa durum değişir miydi? Bilemem :P
Dizinin çok sevimli bir Ost si olduğunu söylemeden geçemeyeceğim^^ 2. sezon için çalışmaları yapılsa da oyuncularla anlaşılamadığı için rafa kaldırılmış maalesef güzelim proje :(
Bak bak bak
Park So-Hee'nin manwha'sından (Kore çizgi romanı) diziye uyarlanmıştır.
Meğerse Goong müzikal olmuşta Lee Shin rolünü bizim yakışıklı delikanlımız Yunho oynamış (: Tam buzdolabı olacak adam tipi var zaten
selam^^
YanıtlaSilçok güldüm yazıyı okurken :) bende daha dün nostalji yapayım diye bir iki videosuna bakmıştım, üstüne bugün bunu okumak çok hoş oldu :)
goong ilk gözağrım olması hasebiyle özeldir benim için.. üstüne kat be kat kaliteli kaç tane dizi izlediysem de onun yeri atrı yani.. o yüzden pek objektif olmayabilir yorumlarım ama yine de yazıcam :D
şimdiii ilk olarak chea kyunk karakterini çok severim:) o eşofmanları, o kollujları ilk gördüğümde nasıl bir şok yaşamıştım inanamazsınız.. buzdolabı ''çıkar şu eşofmanı'' diye bizim kıza çemkirdiği zaman bizimkinin ''görürsün bunun her tarafını renkli kurdaleler ve dantellerle süsleyip hayatımın sonuna kadar çıkarmıycam'' demesiyle birden o eşofmana acaip ısınmıştım :D tehditte ayrı hoşuma gitmişti :)sanırım chae kyunk'ı bu yüzden sevdim zaten... ne kadar absürt olursa olsun emeline giden yolda yapamayacağı şey yok :D
ikinci olarak yulgun karakterine ağzım açık kalakalmıştım:D ilk kore dizim olduğu için kültür şokuna vermiştim kendisini ama meğer her dramada kadrolu elemanmış :D hep böyle aşırı düşünceli ikinci adamlar olurmuş.. bilmiyordum tabi o zamanlar .. ama yine de köklü bitki olayını hala anarım.. severdim onu yani :)
üçüncü olarak sevgili buzdolabımızın insanda acaip bir etkisi var.. insan ona hem üzülüyor , hem kızıyor hemde chea kyunk'a yaptığı işkencelerden acaip zevk alıyor :D hele ki ufak ufak chea kyunk'tan hoşlanmaya başlayıp hafiften kızı kestiği zaman yaptığından utanıp chea kyunk'a bir daha vücut hatlarını bu kadar belli eden şeyler giyme, sana hiç yakışmıyor.. bacakların o kadar kalın ki tıpkı bir ineğe(!) benziyorsun'' deyişi vardı ki yarılmıştım gülmekten :D ahh ne acaip bişeydi o yaa :D
ay çok çenem düştü sanırım daha ilk yorumumdan bayağa açıldım :) ama severim bu diziyi, sizde epey eğlenceli anlatmışsınız tutamadım kendimi :) helke fotoğrafları da görünce dayanamadım :D
bu arada çorba gibi bir yorum oldu böyle başta söyliyeceğimi sonda söylüyorum falan ama olsun.. bu blogu yeni keşfettim, oldukça da beğendim.. teması falan çok şirin ^^ yani kısaca biraz geveze bir okuyucunuz daha oldu hayırlı olsun :D
ahh ahha her birimizi perişan eden Kore hastalığının bai virüsüdür bu dizi ha bundan önce dalındıysa diğer suçlu saraydaki mücevherdir hani.Yıllarca kore filmleri izler ama hangi ülkenin filmidir diye merak etmezdim.jung woo lu filmler de dahil o zmanda abayı yakmıştım ama kesin menşey araştırması yapmıyordum neyse bu7 diziyi kuyzenim sayesinde izlemey başladım ama ne başlayış gecem gündüzüm bu dizi olmuştu var bir virüs. Shıngun tabikide soğuk adamımızdı favorim. you eun hye i o zmanlar tanıdım sevmedim sevemedim lie to me de de sonradan sevdim yani hala o kız konusunda kararsızım.bu dizi hakkında yorum yazmaya başlasma sonu gelmez sen anladın diyorum. hatta bende shıngun taktiği yapıyordum o sıralar boş cd çaları takıp kulağıma kalabalık düğnyada sessiz perde aralıyordum kendime. dizi iki sezon sürmüş korede hatta üçüncü sezon için sırar çöok olmuş set şartları ve ağır tempo bolca ün deli para oyunculara yeter dedirtmiş.birgün ben de bir yazı dizisi hazırlarım belki yazı dizisi diyorum malum tek yazıda bitemiyor bu dizi.
YanıtlaSil@acaip durum Hoşgeldin sefalar getirdin kazanımıza çingu ^^Uzun ve gönülden yazılmış yorumun için teşekkürler
YanıtlaSilDiziye dair ince detayları paylaşmışsın yorumunda (: Köklü bitki mantığı benimde hoşuma gitmişti ama ikinci adamı sevemediğim 3 5 diziden biride bu maalesef :(
Karışıkta olsa bol bol yorum yazman dileğiyle :D
@tarih Canım benim bildiğim 24 bölümlük bir sezon çekildiği yönünde 2. sezonda anlaşılamamış oyuncularla. Üstüne bu beğeniden prim kazanmak için Goong S çekildi (: Yönetmen, senarist aynı ama oyuncular değişik. Senden de bir yazı dizisi eşliğinde bu güzel dizi hakkında bilgi almak çok hoş olur (: Yorumun için teşekkürler canım
YanıtlaSilbende ilk bölümde buzdolabına sinirlenip izlememiştim hehe :D oktay buzdolapları :D
YanıtlaSil@miwako çok güzel bir dizi kaçırmışsın ama sen (: O buzdolabı değişecek elektrik süpürgesine dönüşecek daha :D Bir şans ver bence :D
YanıtlaSilİlk izlediğim dizilerden bu. Bu yüzden de detayları tam hatırlayamıyorum. :D
YanıtlaSilAma şu yorumuna bittim
...bana anne diyemezsin sözüyle kendini yapayalnız hissetmeye başlayan prensimiz beyaz atını o tarihlerde satışa çıkarmış, aldığı parayla da buz dolabına yatırım yapmıştır. :D
Harikasın yine ya :D
Bu dizide Eun Hye'yi pek sevimsiz bulmuştum :P Buzdolabı Lee Shin'i hâlâ sevmem. Benim prensim bu dizide Yul'dü :D
Ellerine sağlık Baharım :*
@supercel Buzdolaplarıyla aram hep iyi olmuştur bırak bana ben severim kuzum (: Yorumun için sağol ;)
YanıtlaSilyok tatlım 2 sezon toplamda 24 bölüm bir 12 bölüm daha eklenmesine karşı çıkılınca se7en o dönem patlayan yıldız olunca o tarz bir uyarlama serisi ile heyecan dindirilmiş. vLL bir süre daha yazı yazmaya şevkim olmaz ama aralık ayı sene sonu muhabetine döşerim birbirinden deli yazılarımı:)
YanıtlaSiluu diziyi baştan izlemiş gibi oldum, doyurucu bir yazı olmuş. benim memlekete gittiğim sene yayınlanmıştı bu dizi o yüzden TRT'de çok düzenli izleyememiştim ama sonra evde telafi ettim :) lee shin'i ben pek sevememiştim bu dizide, bebek surat yul onu biraz gölgede bırakmıştı sanki sarışın falan. bir türlü beyaz atlı prens imajı alamadım shin'den. ama ortalara doğru romantikleşmeye başladığında kalbimi çaldı kerata yalan söylemeyeyim :)
YanıtlaSilbenim de en çok güldüğüm kısım zifaf gecesi bölümüydü, bunlar mekik falan çekiyorlar çok komikti yaa :) bir de bölüm sonlarındaki ayıcıkları 4 gözle beklerdim ben de :)
ve bu dizinin şarkıları gerçekten mükemmeldi. hele hele parrot şarkısını bir ara takıntılı derecesinde dinledim, howl'un sesi zaten kadife yani :) bir şarkısı daha vardı bir de, we are fool olabilir adı unuttum şimdi, o da çok güzeldi..bu arada geçen haftalarda olay tv diye bir kanalda yayınlandı düşlerimin prensi aynı TRT dublajı ile pazar günleri. ben de çok yakalayamadım maalesef :(
ve müzikalini merak ettim yav, yunho tatlı çocuk ha, soğuk prensi güzel oynar ama :)
ellerine sağlık canım^^
@tarih84 Sabırsızlıkla bekleyeceğiz artık napalım :(
YanıtlaSil@masalevi Teşekkür ederim kuzu beğenmene sevindim ^^ Ben dakika bir sevdim Shin'i dediğim gibi içimde ciddi bir buzdolabı sevdası var (: Bir de adam fotoğraf, sinema, film, kitap derken tam benlik takılıyor :D
Hem Türkçe dublaj hemde altyazılı defalarca izledim ^^ İzlemeyede devam edeceğim gibi (:
Ah ah benimde ilk göz ağrımdı bu dizi, yorumunu okudukça yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım. Dizinin her karesi canlandı birden tekrar izleyesim geldi.
YanıtlaSilBen diziyi Trt nin bir zamanlar yayınladıgı kore dizileri sayesinde izledim hoş zaten uzun zamandır dizi yayınlamayı bıraktılar ya neyse . Şunu belirtmek isterim ki sıkı bir yul taraftarıyım .Yani şimdi çoçuga ezik mezik olmuyo böyle yazık aslında o özünde çok cesur ve gerçekten hak ettiği koltuğa oturabilecek kapasitedeydi ama olmadı olamadı o annesi varya hep onun yüzünden :D Kusura bakma övdükçe övesim geliyo birden koruma istegi geldi içimden neden bilmem biri bu çoçuk hakkında ne zaman bişey yazsa hemen onun tarafında olduğumu onu savunduğumu belli ediyorum lanet olsun içimdeki bu acıma duygusuna diyorum :D Yazını zevkle okudum blogun gerçekten çok güzel özellikle yandaki askerde olan oppaların ne zaman döncekelerini belirtmen süper olmuş hatta fevkaladenin fevkinin fevkinde diyebilirim . Kim nam gil'in de dönmesi ne ne kadar var ben bilemiyorum onuda yorumuma cevap yazarken belirtirsen çok sevinirim şimdiden kamsamnida ^_^
YanıtlaSil@seastar (: Yorumun için teşekkür ederim canım :D İzlemek çok iyi geliyor ruha, bedene ve hatta fiziğe :P
YanıtlaSil@wasabi Hoşgelmişsin blogumuza (:
Yul hakkında ezik falan demişsem de Yul gun ilk baştaki asil, sevecen, sıcak kanlı, -aman ne bileyim iyi ne kadar özellik varsa yükleyin siz bu kuzuya işte- diye de eklemişim (: Hani vardır ya dizilerdeki farkedilmeyen ikinci adam tam olarak bu :D Ama bana 2 numara büyük geldi galiba ;)
yazınızı ve yorumları zevkle okudum.hepside çok güzeldi.demek ki kore dizileri izleyenlerde bağımlılık yapıyor bunu daha iyi anladım.çocukluğumdan beri ben de çekik gözlülere hastayım.izlediğim tüm dizileri beğenmişimdir ama goong ve dream high en favorilerim.bende buzdolabına hayranım ama yul'un da dizinin sonunda tüm suçları kendi üstüne almasıda takdire şayan değilmi?öyle yada böyle türk erkeklerinden çok daha yakışıklı ve kadına saygılılar dimi????
YanıtlaSilBağımlılık hmmm olası, ben başka ülkelere uzun zamandır bakmıyorum. Japonya hariç onların dizileri nedense daha eğlenceli eliyor bana :D goong benim favorilerimden kesinlikle, birini Kore'ye karşı ilgi manyağı haline getirmek istersem komedide bu diziyi dramda Misa'yı kullanıyorum :D Kesin çözüm :D
SilMisa'yı izlediğimi sanmıyorum Türkiyede gösterildimi?
YanıtlaSilHatırladığım kadarıyla yayınlamadı, dizi I'm sorry I love you ismiyle daha çok biliniyor. Göz atmak istersen şu linke bakabilirsin http://bez-cadilari.blogspot.com/2011/05/mianhada-saranghanda-im-sorry-i-love.html
Siloff bu k0ore dizileri bulaşıcı hastalık gibi kendimi kurtaramıyorum 3 tane izledim 4. ne izlesem diye bakınıyorum bu film eğlenceliye benziyo.nerden sardım ben bu dizilere:=)
YanıtlaSilsecret gardenla başlamasaydım keşke en güzeliyle başladım diğerleri bana o0 kadar güzel gelmiyor şimdi my princess da güzeldi ama savcı prenses vasat sayulırdı
Küçük Mutluluklar Dükkanı
Secret garden ayrı bir yerde bence de :D Hoşlandığın şeylere göre dizi bulman kolaylaşır yakında bence http://bez-cadilari.blogspot.com/2012/08/queen-inhyuns-man.html ve http://bez-cadilari.blogspot.com/2011/04/9-kuyruklu-bir-ask-hikayesi.html ayrıca tavsiyemdir
SilAllah'ım bu nasıl bir anlatış tarzıdır :) Komik, az biraz sıcak, hoş bir anlatım tarzı açıkçası. Diziyi izlemeden önce bir araştırayım hakkında ne yazılmış diye bakayım dedim ve senin yazınla karşılaştım. Güzel ve insanın yüzündeki çukurları belirten bir anlatımın için teşekkürler. Hangi diziye başlasam diye düşünürken bu dizi güzel bir tercih olabilir :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, sıcacık yorumun için ^^
Sil